ZİHİN ve BEDEN
İnsanlar zihin ve bedenden oluşmuştur. İnsan mutluluğu için zihin beden uyumu önemlidir. Kişinin sağlık, huzur, dinginlik ve mutluluğu için ZİHİN bedeni yönetebilmelidir.
Oysa günümüzde ya zihin beden çatışması yaşarız ya da bedenimiz zihnimizi yönetir.
Zihin hakimiyeti sağlık , huzur, mutluluk iken, beden hakimiyetin de genellikle kısa süren hazlar söz konusudur.
Makam, mevki, zenginlik, yeme, içme, barınma, cinsellik hepsi bedenin dilidir. Bunlar kısa veya uzun zamanlı mutluluk olduğunu sandığımız HAZ lardır. Süresi dolduğunda, doyulduğunda sıradanlaşan, önemini kaybeden gündelik çabalarımızın ürünleridirler. Hiçbirisi süregen, kalıcı değildir. Süresi dolanı, önemini kaybedeni hayatımızdan çıkarırken, yenileri için durmaksızın mücadelemiz, yeniden başlar.Bu kısır bir döngüdür, çoğumuz da bunun farkında değilizdir. Geriye dönüp baktığımızda, tüm hayatımızın bunları başarmak için. yaptığımız mücadele olduğunu görürüz. Eğer başaramaz, elde edemez isek, büyük stresler yaşarız.
Hayatınıza bakın, stres dediğimiz, bir türlü de üstesinden gelemediğimiz duygunun sebebi büyük oranda bunlar veya buna benzer, bedenin istek ve arzularıdır. Bunlara sahip olamamak bizi strese sokarken, sahip olduğumuzda da kalıcı bir mutluluk yaratmazlar.
Kalıcı mutluluk için, zihnimiz bedenimize hakim olmalı, ona söz geçirebilmeli ve onu yönetebilmelidir. Zihin doğru olanı bilir, ancak bedene söz geçiremediği, yönetimi beden ele aldığı için, insanlık kimlik ve kişilik bunalımı ile karşı karşıyadır.
Zihin başarmak için çalışır, engelle karşılaşırsa, çıkış yolu arar, her şeye rağmen olmuyorsa kendi kararının üzerindeki ilahi bir karar olduğunu bilir ve O nun kararını kabul eder. Stres te yaşamaz. Oysa beden zihine hakimse aldığı kararın engellendiğinde, yada tersliklerle karşılaştığın da isyan eder. Ve sonuç çok ciddi strestir, mutsuzluktur.
Sonuç olarak, kişisel düşüncem geleceğimizi kurtarmak istiyor isek tüm yatırımlarımızın önceliği zihin eğitimi üzerine olmalıdır. Çünkü sağlıklı bir zihine sahip olan toplumlar, güçlüdür, huzurludur, mutludur. Her türlü bilim, teknolojik gelişme ve dayanışma içerisindedirler. Oysa zihin bozulduğunda, beden hakimiyetinde çatışmalar doğar(maalesef günümüz de örneklerini görüyoruz) başta sağlık olmak üzere her türlü değerler bozulur, toplumlarda çöküşler, dağılmalar meydana gelir.
Günümüz de özellikle ABD de kaynaklı bir takım kuruluşlar mikrokristallerle(saat, toka, kolye, yüzük, broş, aşılar) zihinlere müdahale ederek, bir merkezden yönetilen tek tip toplum yaratma gibi çalışmalar yapmaktadırlar.
Bunlarla mücadele edebilmenin yolu zihinleri eğitilmiş ve samimi inançlı nesiller yetiştirebilmektir.
Sağlıklı günler.
Uzm. Dr. Hüseyin SEÇGİN
Üroloji uzmanı