18.2 C
Kalecikkaya
18 Nisan 2024
Kalecikkaya Köyü
KalecikkayaKöşe Yazıları

Kırım Tatarları Kimdir?

Doç. Dr. Hakan KIRIMLI, Bilkent Üniversitesi

Bugün “Kırım Tatarları” adı verilen halkın terkibi, kimliği ve geçmişi hakkında çoğu zaman tarihî hakikatlere uymayan kanaatlere sahip olduğu görülür.

Genellikle sanıldığının aksine, Kırım Tatarları tek bir dalgada gelerek Kırım yarımadasına yerleşmiş yekpâre bir soyun ahfâdı değildir. Konuya âşinâ olmayan pek çok kişinin kanaati, (Moğol asıllı kabul ettikleri) “Tatarlar”ın XIII. asırda Cengiz Han ordularının Karadeniz’in kuzeyindeki ülkeleri istilâsıyla buralara yerleştiği ve bilâhare bu insanların Kırım yarımadasındaki kolundan günümüze intikal ettiği şeklindedir. Söz konusu vakalar Kırım tarihinde çok önemli bir rol oynamış olmakla birlikte, bugünkü Kırım Tatarlarının etnik, linguistik, kültürel ve tarihî özelliklerini böyle sade bir formül ile izah edebilmek mümkün değildir.

Yine konuyu dışarıdan değerlendiren kimseler, “Tatar” adının başka yerlerde de geçmişte ve bugün kullanılmış ve kullanılmakta olmasına bakarak, meselâ günümüzdeki İdil boyundaki “Tataristan” muhtar cumhuriyetini göz önünde bulundurmak suretiyle, Kırım Tatarlarının o Tatarların Kırım’daki kolu olduklarını yahut “Tatar” adı altında otokton bir millet mevcut olup, bunun bir kolunun İdil-Ural’da, bir kolunun Kırım’da, diğer kollarının da başka yerlerde yaşadıklarını düşünürler. Bu zan da gerçeği yansıtmaktan çok uzaktır.

Bu bakımdan, öncelikle bugün “Kırım Tatarları” adını verdiğimiz halkın mümeyyiz vasıflarını ortaya koymak suretiyle onların diğer halklarla olan bağ ve münasebetlerinin boyutlarını ele almak doğru olacaktır.

Kırım Tatarlarının tamamı Sünnî Müslüman olup, anânevî olarak Hanefî mezhebine bağlıdırlar. Kırım Tatarlarının ana dili olarak konuştukları lehçelerin hepsi Türk dilidir. Burada altı çizilmesi gereken husus “Kırım Tatarcası” diye adlandıracağımız tek bir lehçenin mevcut olmadığıdır. 1944 Büyük Sürgünü öncesi “Yalıboyu” tabir edilen Kırım’ın güney sahil şeridinde yaşayanlar düpedüz Osmanlıca’nın uzantısı olan büyük ölçüde Oğuz ağırlıklı bir lehçe konuşurlarken, “Çöl” tabir edilen Kırım’ın kuzey kesimlerindeki düzlük bölgelerin ve Kerç yarımadasının halkı bâriz Kıpçak özelliklerini taşıyan bir lehçeye mâliktirler. Diğer taraftan, coğrafî olarak Kırım’ın orta kesimlerinde yer alan Bahçesaray ve Karasubazar bölgelerinde konuşulan şive ise yukarıda anılan birbirinden hayli farklı dialektlerin karışımından müteşekkil bir yapı arz eder. “Orta yolak” adı da verilen ve aynı zamanda edebî Kırım Tatar dili olarak kabul edilmiş olan bu şive tam bir Oğuz-Kıpçak karışımı mahiyetiyle umum Türk dünyasında gayet orijinal bir mevkiye sahip olup, belki de bu dünyadaki hem Oğuz hem de Kıpçak grupları tarafından çok büyük ölçüde anlaşılabilen yegâne lehçeyi teşkil eder.

Yazının devamı için tıklayınız!…

Related posts

Azerbaycan başın sağ olsun. Türk Dünyası başın sağ olsun.

Prof. Dr. Ahmet Güngör

Silah la bıraktığımız mücadeleyi Kalem le devam ettiriyoruz

Ümit ÖZKAN

ÇORUMDA KAR YOLLARI KAPATTI

Ümit ÖZKAN

Yorum Gönder

Captcha Plus loading...